19 Mayıs 2018 Cumartesi

HAGIA SOPHIA MOSQUE

Ayasofya; İstanbul’da yapılmış en büyük Bizans kilisesidir. Hagia Sophia İstanbul’un fethine (1453) kadar kilise olarak kaldı, fetihten sonra camiye dönüştürüldü, 1934’te Atatürk’ün buyruğuyla müze oldu.






Büyük Hat Levhaları


Ana mekânın duvarlarında asılı olan büyük yuvarlak hat levhaları, Sultan Abdülmecid (1839-1861) döneminde 1847-1849 yılları arasında yapılan onarımlar sırasında dönemin en ünlü hattatlarından Kadıasker Mustafa İzzet Efendi tarafından yazılmıştır. 7,5 m. çapındaki yuvarlak hat levhaları, kenevirden yapılmış yeşil zemin üzerine, altın yaldız ile yazılmıştır. Allah (c.c), Hz. Muhammed (s.a.v), Dört Halife; Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali ile Hz. Muhammed'in torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin isimlerinin yazılı olduğu levhalar, 8 adettir. Levhaların ahşap askıları hafif ve dayanıklı olması nedeniyle ıhlamur ağacından yapılmıştır.Bu hat levhalarının İslam Dünyası'nın en büyük hat levhalarından olduğu bilinmektedir.



Ayasofya, İslam ve Hristiyanlık dinleri için büyük önem taşıyor.Çünkü bu eşsiz yapı içinde birçok gizemi barındırıyor. 
Ayasofya'nın orta kıble kapısı üzerinde bir tabut var. Bu tabutta Kraliçe Sofya yatıyor.Yalnız bir tehlike var. ''Bu tabuta sakın dokunmayın deniyor.'' Çünkü tabuta el sürülürse büyük bir gürültü başlıyor ve tüm bina sallanmaya başlıyormuş.

Kubbenin dört tarafında birer melek resmi var. Bunlar, Cebrail, Mikail, İsrafil ve Azrail'dir. İnanca göre, Azrail imparatorların ölümlerini, Mikail, düşman saldırılarını, Mikail ve İsrafil ise olacak olayları haber veriyor. İnananlar, tabut ile bu melekler arasında bir ilişki kuruyorlar...


Tabutun koruyuculuğunu da üstlenen melekler, ona dokunulmasına izin vermiyorlarmış. 



Efsaneye göre Ayasofya'nın toplam 361 kapısı var fakat bu kapılardan 101'i büyük ve tılsımlı. Çünkü ne zaman bu kapılar sayılsa fazladan bir kapı daha ortaya çıkıyormuş.



İmparator, Hıristiyan söylemine göre Hz. İsa'nın çarmıha gerildiği haç ve Hz. İsa'yı çarmıha gerdiklerinde kullanılan çivileri Kudüs'ten getirtip Ayasofya'nın gizli bölümlerinden birinde saklatmış. Kutsal Emanetleri Ayasofya'ya saklamalarının sebebiyse Hz. İsa'nın 40 bin yıl sonra dünyada Ayasofya'ya inecek olmasıymış.

Kıyamet Tarihi

Binanın güney yönündeki kapıdan girince, üçüncü sırada bulunan sütunun üzerine Hz. Hızır'ın kıyametin kopacağı tarihi yazdığı söyleniyor. Sütunda "On sekizinde yevm-i Pazar, sene 1038" yazılı.


Hz. Meryem'in gözyaşlarıyla delinen sütun


Ayasofya'nın içindeki Ağlayan Sütun, Meryem Ana'nın evindeki bir sütunmuş. Bir gün Meryem Ana'ya, Hz. İsa'nın yakalandığını ve kendisine işkence edildiğini söylemişler. Hz. Meryem, onun işkence görmesine dayanamamış ve gözyaşlarına boğulmuş, gözyaşı damlalarından biri yaslandığı bu sütunu kezzap gibi eritmiş. Ayasofya yapılırken de kilisenin kutsanması için imparator bu sütunu Meryem Ana'nın evinden getirerek Ayasofya'ya diktirmiş. Bu nedenle taş kutsal olarak görülüyor. Herhangi bir dileği olanlar bu sütundaki Meryem Ana'nın gözyaşıyla oluşan deliğe parmaklarını sokup çeviriyor ve dilek diliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.